7 Şubat 2007 Çarşamba

RAND/CIA RAPORU’NDA VERİLEN GÖREVİ KİMLER YERİNE GETİRİYOR?












Deniz Yalçın

Aydınlık, 4 Şubat 2007, Sayı: 1020, sayfa 16-17


CIA'ya fikir ve strateji üreten RAND Corporation tarafından 2003 yılında yayımlanan ve Cheryl Benard imzasını taşıyan Sivil Demokratik İslam adlı rapor, içinde bulunduğumuz günlerde farklı bir boyutuyla daha önem kazanıyor.
Söz konusu RAND/CIA Raporu, ABD'nin 11 Eylül 2001 sonrasında yürürlüğe koymak için düğmeye bastığı emperyalist strateji Büyük Ortadoğu Projesi'nin gerektirdiği siyasal yapılanmaları ve iktidar modelini kuramlaştırması bakımından önemli. Rapor, İslam dünyasında uygulanacak stratejinin başarıya kavuşması için Ilımlı İslam modelinin yaratılmasını öngörüyor ve bu konuda model olarak Türkiye'yi ve özellikle Fethullah Gülen cemaatini örnek gösteriyor.

AKP’nin Mayası Bu Raporda
AKP'nin ideolojik/siyasal mayasını her yönüyle açığa vuran bu rapora göre, İslam dünyasında 4 temel siyasal konum bulunuyor: Köktendinciler, Gelenekçiler, Ilımlılar ve Laiklik yanlıları.
Raporun başında böyle bir ayrıma gidilmesinden, ABD'nin BOP coğrafyasında siyasal konumlanışları kendisinin belirlemek istediği ve yarattığı cepheleşme üzerinden müttefikler devşirme siyaseti izleyeceği anlaşılıyor. Bu politika, siyasal çelişkilerin ABD/emperyalizm karşıtlığı temelinde biçimlenmesinin önüne geçecek yapay çelişkilerin imdadına yetişmesine bel bağlıyor.

Raporun ilerleyen sayfalarında stratejiye ilişkin ayrıntılar açıklandıkça, bu tezin doğruluğu kanıtlanıyor.
Raporun xi nolu sayfasında stratejinin başarıya ulaşması için yapılması gerekenler şöyle özetleniyor:
-Öncelikle Ilımlıları destekleyin
-Köktendincilere karşı gelenekçileri destekleyin. Gelenekçilerle köktendinciler arasında ittifak oluşmasını önleyin. Ilımlılarla gelenekçiler arasındaki işbirliğinin gelişmesini teşvik edin.
-Köktendincilere açıktan cephe alın.
-Köktendinciliğin ortak düşman olduğu fikrini teşvik edin, laiklik yanlılarının milliyetçi ve solcu ideolojilerle ABD karşıtlığı temelinde ittifaklar oluşturmasını engelleyin.

Laiklik Yanlısı Kesimler?
CIA raporunda Laiklik yanlısı kesimlerle ilgili bölüm dikkat çekici tanımlamalar içeriyor. Rapora göre Ortadoğu’da laiklik yanlısı kesimler söz konusu olduğunda ABD’nin karşılaştığı en büyük sorun, bu kesimin büyük çoğunluğunun solcu olması ve emperyalizm karşıtı, milli duruş sergilemesi(s. 25)
Rapor, İslam ile laiklik arasında uyum olamayacağı tezinin geçersiz olduğunu, zira bu tezin Türkiye modeli çerçevesinde çürütüldüğünü seslendiriyor. Bu nokta önemli, çünkü laiklik konusunda İslam dünyasına Türkiye’yi model olarak sunan bu Rapor’daki “laiklik yanlısı kesimler” ifadesi ile açıkça Türkiye’ye atıf yapıldığı ve “köktendinciliğin ortak düşman olduğu fikrini teşvik edin, laiklik yanlılarının milliyetçi ve solcu ideolojilerle ABD karşıtlığı temelinde ittifaklar oluşturmasını engelleyin” ifadesi ile Türkiye’nin hedef alındığı böylece ortaya çıkıyor.
Raporda ABD'nin açık müttefikinin Ilımlı İslamcılar olduğu ifade ediliyor (s.37). Yedek müttefikler ise laiklik yanlılarıyla gelenekçiler. Asıl düşmansa köktendinciler. ABD yarattığı bu yapay cepheleşme yoluyla “ortak düşman” köktendinciler karşısında iktidar çeşitlemelerini, seçeneklerini çoğaltmayı arzuluyor. Dolayısıyla BOP stratejisi çerçevesinde yedek güçler, anahtar nitelik taşıyor.

ABD Kendisini Çökertecek Gücü İtiraf Ediyor
"Köktendinciliğin ortak düşman olduğu fikrini teşvik et, laiklik yanlılarının milliyetçi ve solcu ideolojilerle ABD karşıtlığı temelinde ittifaklar oluşturmasını engelle" tavsiyesi de bu gerçeği açık biçimde ortaya seriyor. Her şeyden önce bu ifade, Ilımlı İslam modeli ile kol kola ilerleyecek bir Amerikancı laiklik modelini öngörüyor. AKP'nin alternatifi, bu cümlede saklı.
Daha da önemlisi, ABD kendisine yönelen tehdidin adını koyuyor; kimlerin bir araya gelmemesini istediğine bakmak, emperyalizme en büyük tehdidin nereden geldiğini anlamayı da sağlıyor. Emperyalizm karşıtlığı temelinde birleşmelerinin engellenmesi istenen güçler, laiklik yanlısı kesimlerle milliyetçiler ve solcular. Bu, halkçı, milliyetçi ve bilimsel sosyalist güçlerin vatan savunması programında birleşmelerinin engellenmesi isteğinin de itirafı. Raporun bu önerisi, baş çelişmenin resmini çiziyor ve ABD kendisini çökertecek birlikteliğe işaret ediyor. ABD açısından asıl düşmanın Kemalizm olduğu bir kere daha ilan ediliyor.

ABD’nin Verdiği Göreve Kim Talip?
RAND/CIA Raporu’nu bugünlerde yeniden güncel kılan yan tam da burası. Zira yükselen ABD/AB emperyalizmi karşıtlığı temelinde halkçı, milliyetçi ve bilimsel sosyalist güçlerin Kemalist Devrim programında birleşerek Türkiye’yi yeniden bağımsızlık rotasına sokmaları riski karşısında ABD’nin yedeklediği bir kesim, şimdi rolünü daha da açıktan oynuyor.
Bu noktada ideolojik aygıtlar olarak Cumhuriyet Gazetesi ile Kanaltürk’ün, siyasal planda da CHP’nin izlediği Amerikancı stratejinin izlerini CIA Raporu’nda bulmak kolaylaşıyor.

Cumhuriyet ve Kanaltürk’ün Rolü
Cumhuriyet Gazetesi’nde 1 yılı aşkın süredir izlenen İran düşmanı tutum, AKP’yi devirmesi ve CHP ile MHP’yi iktidara taşıması durumunda ABD’nin BOP’ta daha fazla hareket serbestisi kazanacağının gerek İlhan Selçuk’un yazılarında gerekse Tuncay Özkan’ın Kanaltürk’teki programında ifade edilmesi tam da CIA Raporu’ndaki ifade doğrultusunda anlam kazanıyor. ABD, bir yandan bu kesimleri yedekleyerek ulusalcı yükselişi kendi projesi etrafında seferber edecek bir iktidar alternatifi doğurmak, diğer yandansa bu sayede AKP’den sonuna kadar yararlanmak hedefi güdüyor.
Öyle ki süreç, İlhan Selçuk’a bu doğrultuda 16 Kasım 2006 tarihli Cumhuriyet’te şu satırları yazdırabiliyor: “Bush, Ortadoğu'da bir yeni istikrar arayışına yönelmek zorundaysa bu işe Türkiye'den başlaması aklın yoludur... Ortadoğu cehennem... Bu cehennemde ne yapacağını şaşıran Başkan Bush'un Türkiye'de dincilik ve bölücülük siyasetlerini bir yana bırakarak Atatürk'ün laik Cumhuriyetini Ortadoğu'da bir denge unsuru gibi düşünmesi gerekiyor... Bir yandan Ilımlı İslam Devleti tasarımında dinci iktidarı, öte yandan terör örgütü PKK'yi kullanarak Türkiye'yi sıkıştıran Başkan Bush bu tutumundan vazgeçmelidir; zararın neresinden dönerse dönsün, kârdır... AKP'nin toplum temelinde oy desteği zayıflıyor, geriliyor; ülkede Amerika düşmanlığı yükseliyor, yoğunlaşıyor... ABD'nin Ortadoğu tasarımında 'revizyon'a, Türkiye'de ise yeni bir iktidara gerek var.”

Resmi Deniz Baykal Tamamlıyor
İran düşmanlığında Türkiye ile ABD’yi yan yana getirmeye çalışan Mustafa Balbay’ın yazı dizileri ve kitaplaştırdığı İran Raporu, Tuncay Özkan’ın ABD’ye verdiği “AKP’yi devir, BOP’ta işbirliği yapalım” mesajları, İlhan Selçuk’un köşesinden ABD stratejisinde görev almak için yakarması resmini CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın şu sözleri tamamlıyor.
“Türk-Amerikan ilişkileri Türkiye için, bu bölgenin barış ve istikrarı için, Amerika’nın bu bölgedeki uzun vadeli bekleyişleri için büyük önem taşıyor… ABD, Türkiye’nin istikrarsızlaştırılması çabalarına hiç yüz vermedi. Soğuk Savaş döneminde Türkiye’nin güçlü bir devlet olarak ayakta durması büyük önem taşıyordu. Onun gereği dürüstçe yapıldı..Türkiye’nin uzun vadeli olarak ABD ile paralel hareket etmesine karşı olmak için herhangi bir neden görmüyorum.ABD ile aramızda ideolojik bir harp olduğunu söylemek çok yanlıştır… Amerikan aleyhtarı bir oluşuma kesinlikle katkı vermedik. Hiçbir şekilde Amerikan düşmanlığı sergileyecek bir tavır içine girmedik. Meydanlara çıkmadık, örgütümüze kesin talimat verdik, “bu konulardaki yürüyüşler, kitle gösterileri içinde kesinlikle yer almayacaksınız” diye. Çünkü biliyoruz ki ABD, bizim aramızda birtakım sorunlar da olsa sonunda bir araya geleceğimiz, birlikte çalışmamız gereken bir ülkedir.”1

Sonuç olarak söz konusu RAND/CIA Raporu sayesinde, Atatürk'ün emperyalizm karşıtı karakterini ortadan kaldıranların, 6 Ok programını sadece laiklik ilkesine indirgeyerek ABD'nin BOP'unda görev almayı meşrulaştıranların maskesi düşüyor.

[1] 1 Mayıs 2005 tarihinde Star Gazetesi’nde yayımlanan söyleşiden alınmıştır: http://www.zeynelabidinerdem.com/_CHP_BAS_AND_ERDEM

Söz konusu RAND/CIA Raporu: "Civil Democratic Islam: Partners, Resources and Strategies", RAND Corporation, www.rand.org/pubs/monograph_reports/2005/MR1716.pdf

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Helal olsun size
kahrolsun Amerika ve yerli uşakları. AKP CIA'ya ve Tuncay Özkan'a inat yeniden ve daha güçlü iktidar olacak.

Adsız dedi ki...

Sn.Yalçın,

Sanırım siz işçi parti'lilerin bazı önyargılarınızdan kurtulmanız gerekiyor.Tuncay Özkan ve İlhan Selçuk'a ilişkin söylediklerinizde tutarsızlıklar var.Hem diyorsunuz ki, bu raporda, ABD nin en tehlikeli bulduğu şeyin Milliyetçiler ile sol arasında "ulusalcı" perspektifte gerçekleşecek bir birliktelik olduğunu belirtiyorsunuz.Hem de Tuncay Özkan'ın Cumhuriyet mitinglerinde "sağcı iseniz MHP ye solcu iseniz CHP'ye oy verin" biçimindeki çağrılarını atlıyorsunuz.Tuncay Özkan, bu davranışı ile bu raporun hiç istemediği şeyi yapıyordu.BU durumda sizin tesvitiniz çelişkili değil mi?
saygılar